Hepimizin var bir hikayesi, yaşanmışlıkları, geçmişi. Şu an olduğumuz yere nasıl geldik, hangi yolları seçerek geldik. Bazen aklımızı kurcalar bunlar. Kimi zaman yaptığımız hatalardır şu anımızı şekillendiren, kimi zaman ise verdiğimiz doğru kararlardır. Peki o yaşanmışlıklar? Bir anda unutamayız evet ama zamanla unutulur. Teker teker sanki hiç yaşanmamış gibi unuturuz. Buradaki asıl nokta ise unutamadığımız anılarımızdır. O kadar güçlülerdir ki aklımızın bir köşesinde hep o an saklıdır. Bazen beyninizden her şeyi silmek istersiniz sırf o anıyı unutabilmek için. Bazen ise o an tekrar yaşansın diye her şeyinizi vermek istersiniz. Ama bu ikisi de mümkün değildir. Ne o sevmediğiniz anıyı silebilirsiniz ne de o mükemmel an tekrar yaşanabilir. İnanın ki benim tekrar yaşamak istediğim o kadar çok anı var ki, saymakla asla bitiremem. Silmek istediğim de aynı şekilde. İyi kötü hepsi beynimin içinde bir yerlerde saklı. Peki bu yaşanmışlıkları nasıl unutabiliriz ki, nasıl silebiliriz hafızamızdan? Size güzel bir tavsiye. Silemezsiniz. Ama o yaşanmışlıkla, o anıyla yaşamayı öğrenebilirsiniz. Hatta hayatınızın bir parçası olur artık. Sadece anılar da değil insanlar da. Unutamadığınız o insan… Aranızın bozulduğu o arkadaşınız, hala sevdiğiniz o eski sevgiliniz, bir sürü yaşanmışlığınızın olduğu eski eşiniz… Onlarla olan anılarınızı ne kadar unutmak isterseniz o kadar unutamazsınız. O yüzden onlarla yaşamayı öğrenin. Gittiğiniz her yerde onu görüyorsanız daha bu işe yeni başlıyorsunuz demektir. Sadece onunla eskiden gittiğiniz o yere gittiğinizde onu hatırlıyorsanız yavaş yavaş aşama kaydediyorsunuzdur. Ve başarıya doğru giderken, artık her oraya gittiğinizde yüzünüzde hafif bir tebessümle “Biz buraya onunla gelmiştik” diyebiliyorsanız ve üzüntü hissi yaşamıyorsanız işte o zaman onunla ve onunla olan anılarla yaşamayı öğrenmişsinizdir. Bu anılarla yaşama işini kavrayabilen biri olarak biraz kendimden örnek vermek gerekirse. Ben iyi kötü çoğu anıyı ilk başlarda içime gömmeyi denedim. Sanki bir sandık gibi içine kilitlemeyi. Ama her seferinde gün yüzüne çıktı o anılar. Her gittiğim yerde o anılarla, o anıları birlikte yaşadığım insanları görüyordum. Çıldıracak bir boyuttaydım. Sonra ne yaptım biliyor musunuz? Eğer bir yerde biriyle güzel veya kötü bir anım varsa oraya defalarca gittim. O eski anıları başka insanlarla ve yeni anılarla değiştirmeyi denedim. Ama bunu başaramadım. Oraya her gittiğimde yeni bir anı oluşuyordu evet ama eskisinden daha kötü diye üzülüyordum bu sefer. O eski anı gibi değildi çünkü hiç biri ve ne kadar denesem de olmuyordu. Sonra da işte bu anılarla yaşayabilme taktiğini denedim. O anıyı silmeye ya da başkasıyla değiştirmeye çalışmıyordum. Hayatımda o anı yaşadığımı kabulleniyordum önce. Ve sonrasında da bittiğini ve belki de bir daha hiç yaşanmayacağını kavrıyordum. Ve işte böyle böyle yaşamayı öğrendim anılarla, unutamayacağımı bildiğim için. Herkesle olan anılarımla çok zorlu bir süreç olmuş olsa da öğrendim birlikte yaşamayı. Ama tabi istisnalar her zaman vardır. Ne kadar bu yazıyı yazmış olsam da tüm anılarım ve tüm herkeste başaramadım bu işi. Bir kişi engel oldu. İşte o bir kişide de o kadar çok engel vardı ki… Unutmayı istememem, anılarla yaşamayı öğrenmek istememem ve tekrar yaşamak istemem… Yapamadım. Hala da yapamıyorum. Ama denemeye devam. Sol yanımda sen bir tarafım engel olsa da denemeye devam…
melisamakyildiz
Kommentare