Ne fark eder birinin kalbine dokunsan?

Her gün gördüğümüz veya arada bir denk geldiğimiz insanların hayatlarında neler oluyor? Biliyor muyuz? Sizce tam anlamıyla arkadaşımız veya dostumuz dediğimiz biri hayatında neler yaşıyor? Ne gibi problemlerle karşılaşıyor? Bilmiyoruz. Tam anlamiyla da büyük ihtimalle asla bilemeyeceğiz. İnsanız hepimiz bazı sınavlardan geçiyoruz. Bunlar bazen dalgalı denizlerde küçük bir kayıkmışız gibi hissettiriyor bize. Bazen ise durgun bir denizde kocaman bir tekneymişiz gibi. Ama maalesef küçük bir kayık olduğumuz zamanlar fazlalıkta oluyor. Çaresiz hissediyoruz. O dalgalar asla durulmayacakmış gibi geliyor. Kıyıya asla varamayacakmışız gibi. Oysa ki biz sadece güzel güneşli bir günde balık tutmak istemiştik. Biz sadece iyi hissetmeye çalışıyorduk. Ama işte tam olarak hayat dedigimiz o zorlu yolculuk burada devreye giriyor. Kimin ne zaman ne yaşadığını bilemeyiz demiştik. Peki böyle bir durum varken biz neden insanların üstüne gidiyoruz? Neden belki de günlerini mahvediyoruz? İnanın ki bir insan kötü bir gün geçiriyorsa ve siz ona kötü bir cümle söylemişseniz, o gün belki de 100 kat daha kötü oluyor onun için. Hatta kötü gün olmakla kalmıyor artık, kötü haftalar kötü aylara bile dönüşebiliyor. Aynısı iyi bir söz söylediğinizde ya da iyi bir harekette bulunduğunuzda da geçerli. Nasıl mı? Kötü hisseden birine bir iltifatta bulunursanız eğer o kalbinde yaşadığı

acı biraz olsun azalıyor. Geçen gün bir zincir restoranda çalışan 50 yaşlarında bir abinin üzgün olup karşıda tek bir noktaya doğru dakikalarca baktığını gördüm. Ne yapabilirim diye düşündüm. Sonra defterimden bir sayfa kopardım ve şu kelimeleri yazdim: "Çok iyi bir insansınız ve çok güzel gülümsüyorsunuz!

Gülümsemeye devam!". Şimdi ise sıra notu nasıl vereceğime geldi çünkü onu zayıf hissettiren bir düşünceye de sokmak istemedim. Bende notu yere attım ve tam önünü bana dönerken notu yerden alıp, "Pardon, bu sizden düştü." dedim. Ve restorandan hızlıca ayrıldım. Tam yürürken arkamı dönüp kısaca baktım. Okuyordu ve okurken yüzünde büyük bir gülümseme vardi. Görev tamamlanmıştı.

Ve inanın ki onun iyi hissettiği kadar bende iyi hissettim. Mutluydum. Çünkü bir insana iyi hissettirirseniz siz de mutlu olursunuz. Siz de gülümsersiniz. Bu böyledir. Bir insana kötü hissettirirseniz ya gerçekten kötü birisinizdir, ya o an öyle yapmak istemişsinizdir ya da istemeden yapmışsınızdır. Benim için istemeden olan bazı ayrı durumlar dışında hiç bir sekilde affedilemez bir konu birini kötü hissettirmek. Gün gelir aynı şey size de yaşatılır. Emin olun. Çünkü bu hayatta yaşattığınızı yaşarsınız...